zun bir süredir pek çok Yıldız Savaşları severin merakla beklediği The Force Unleashed demosu PSN ve Xbox Live'da yerini almasıyla beraber pek çok fan gibi ben de iştahla konsoluma indirdim.
Demo'dan edindiğim izlenimleri sizlere aktarmadan önce esas oyunun bize vaat edilen başlangıcından söz etmek istiyorum.
Klon savaşlarının son günlerinde Wookieeler'in ana gezegeni Khasyyyk savaşın odak merkezi konumundadır. Jedi'lara olan yakınlıklarıyla bilinen bu ırk aralarında bir Jedi'ın saklanmasına yardımcı olmaktadır. Bundan haberdar olan Lord Vader da bitmez tükenmez Jedi avlama görevini yerine getirmek amacıyla Kashyyyk'e iniş yapar. Kısa süren bir mücadeleden sonra Jedi, Sith Lordu'nun ellerinde Güç'le bir olmak üzereyken Vader bir oğul bulur. Bu oğul onun öğrencisi olarak yetiştireceği ve Jedi avlamak için kullanacağı güçlü araçlardan biri olacaktır. Ancak İmparator dahil kimsenin bu çıraktan haberi olmamalıdır.
İşte bu nedenle demoda ustamızdan aldığımız görevin içinde sadece Asi güçlerini değil bizimle göz teması kuran her şeyi yok etmemiz emrediliyor. Buna İmparatorluk askerleri de dahil. Bugüne dek izlediğim bütün fragmanlardan çıkardığım o dur ki gerek hikayenin anlatım tarzı gerekse senaryo son derece epik ve YS fanlarını tatmin edecek seviyede.
Anlayacağınız üzere oyunun zamanı Bölüm 3 ve Bölüm 4 arasında geçmekte. Ayrıca az önce anlattığım açılışta da oyun çıktığında Vader'ı kontrol eden biz olacağız. Bu YS hayranları için çok önemli bir nokta. Şimdiden söyleyebilirim ki Vader'ı maymun etmeyecekleri de aşikar. Demo'ya dönecek olursak Vader'dan aldığımız görevde bir Yıldız Destroyer'ine saldıran Jedi'ı avlıyoruz. Bütün demo baştan sona en zor zorluk seviyesinde maksimum 20 dakikada bitirilebiliyor. Yine de oyunun nasıl olacağına dair çok sağlam ipuçları var elimizde, iyisiyle kötüsüyle. Pesimist bir insan olarak önce kötüleri sonra iyileri anlatmak istiyorum. Bir kere demoyu farklı zorluk derecelerinde en az beş kere bitirmiş biri olarak söyleyebileceğim ilk şey kendimi yeniden Jedi Knight: Jedi Academy oynuyor gibi hissetmiş olmam. Bunda belki grafiklerin etkisi de olabilir. Sonuçta Yıldız Savaşları aynı Yıldız Savaşları ama ben görsel olarak daha fazlasını bekliyormuşum bu kesin. Grafiklerin, efektlerin, çok önemli olan ışın kılıcı efektlerinin kötü olduğunu söylemek imkansız hatta gayet iyiler ama ne yalan söyleyeyim Lucasarts'ın bu kadar poh pohlamasından sonra beklentilerim daha fazlaydı. Gelelim ışın kılıcına. Küçük çırağımız ne kadar artiz bir biçimde tutsa da o kılıcı elindeki değil çalışma kılıcı; kızılcık sopası ayarında. Öldürdüğünüz düşmanlarınızın kolunun, bacağının uçması kesinlikle söz konusu değil. Kesme hissi kesinlikle yok. Ayrıca yüzeylere kılıcınızla bıraktığınız yanık izleri çok kısa süre sonra hemen yok oluyorlar. Yok olan tek şey "decal" lar değil tabi. Cesetler de aynı şekilde hızla ortadan yok olmaktalar. Ayrıca düşmanları öldürdükten sonra üzerime uçan sağlık toplarını gördükten sonra bir süre durup düşündüm. Oyun daha çok genç kitleyi hedeflemekte ve arcade mantığıyla çalışıyor. Kılıç kombolarında duruma göre animasyon gösteren God of War tarzı benimsenmiş. Demo boyunca karşıma herhangi bir Jedi çıkmadığından kılıç dövüşü sistemi hakkında yorum yapmak doğru olmaz ama edindiğim izlenim çok iyi olmayacağını söylüyor. Demo'nun sonunda esas hayal kırıklığımsa son boss'u "quick time event" dediğimiz ekranda çıkan tuşa basarak yapılan kombolarla kesişimiz oldu. Böylece daha önce oyunun fragmanlarını izlerken birbirinden farklı onca hareketi nasıl yapacağımız da anlaşılmış oldu. Eğer kılıç dövüşlerinin içine bu "quick time event" ler girerse ki hedef kitle göz önüne alındığında bence girecek; açıkcası hayal kırıklıklarıma bir yenisi daha eklenecek. Hangarda düşmanlarıma fırlattığım Tie Fighter'larınsa 8-bitlik konsol ayarındaki patlama efektine pek anlam veremedim. Aklımda kalan bir diğer şey de "Force Run" efektinin buzda kayan patenci edasında olduğu. "Saber Block" animasyonuysa tam bir felaket. Düğmeye basılı tuttuğunuz sürece sürekli aynı animasyon tekrar etmekte. Bu haliyle yıllar öncesinin Jedi Academy'sinden bile geride. Bunca yermeden sonra gelelim güzel kısımlara. Bir defa atmosfer oldukça etkileyici. Dar, soğuk, birbirini tekrar eden koridorlarında koştuğunuz bir Yıldız Destroyer'inde olmanıza rağmen orda olma hissi çok başarılı. Tabi bunda seslerin katkısını da es geçemem. Yalnız anlamadığım şey neden bir Yıldız Destroyeri'nin içinde uçan Tie Fighter'ın bana gemiye zarar verme kaygısı olmadan özgürce ateş ediyor oluşu oldu. Güç deyince akla gelen en önemli şey fizikler. Etrafta düşmanlarınıza fırlatıp atabileceğiniz pek çok nesne var. Gücün bu yöndeki kullanımı oyunda çok başarılı olarak hayat bulmuş. Hatta hiç ışın kılıcı kullanmadan demoyu bir kez bitirebildim. Havok fizik motoru oyunda çok etkili ve önemli bir etmen olarak kullanılmış. Düşmanlarınıza fırlattığınız objeler kadar kendilerini de kaldırıp fırlatma imkanınız var. Yalnız daha önce fragmanlarda "Force Grip" ile yakalanan bir İmparatorluk askerinin erişebildiği her yüzeye umutsuzca tutunmaya çalıştığını görmüştüm hatta bu konuyla ilgili bir de demonstrasyon vardı. Ancak demoda bu olayın yerinde yeller esmekte. Her asker aynı animasyonla havada çırpınıyor ayrıca duvar, kapı, etraftaki çeşitli objeler hiç biri umurunda bile değil.
Oyunun çıkışına çok az bir süre kalmışken saydığım bunca olumsuz şeyden kaçı değişir bekleyip göreceğiz. Ancak oyun bu haliyle bile her YS severi ekran başına kilitleyecek düzeyde. Demoda oldukça sınırlı kalsalar da kombolar ve animasyonlar konusunda God of War'dan pek aşağı kalmayacağı ortada. Tamamen görsellik üzerine kurulu bir dövüş sistemi benimsenen YS evreninde de daha azı olmamalı. Herşeye rağmen bir YS fanı olarak ben de oyunu heyecanla bekliyorum. Bakalım Eylül ortasında Lucasarts bizlere verdiği sözleri yerine getirebilecek mi? Güç bizimle olsun.