Tanzimat şair ve yazalarının hepsi batıcı, yenilikçi, ilim ve fen taraflısı aydınlardı. Batı hayranlardı, ama bunun yanında Türk haklının manevi değerlerine önem verirler. Hepsi millyetçitdi ama mason localarına bağlanmış olmalarına rağmen İslamiyete saygılıydılar. Neredeyse hepsi Fransız kültürüyle yetişti. Onlar için Avrupa, Fransa demekti. Düzenli bir okul eğitimi görmediler. Fransızcayu derinlemesine bilmedikleri için daha çok romantik edebiyatla ilgilenmişlerdi.
Sanatta çok fikir ve ülkü peşindeydiler. Bu nedenle Fransız edebiyatında Montesquieu, J.J. Rousseau ve Voltaire gibi devrimci düşünürlere bağlandılar. Onlar gibi mücadelecilerdi. Edebiyat yolu ile milleti yükseltmeye, dertlere öare bulmaya çalıştılar. Yeni fikirler içinde bir yeni nesil yetiştirmek istiyorlardı. Geniş bir kitleye ulaşmak için en basit dilde yazdılar.
Divan şiirini iyi bilir ve sever ama yinede onu yıkmaya çalıştılar. Çünkü onlara göre divan edebiyatı derebeylik üzerine kurulmuştur. Tanzimatçılar çok yönlülerdi. Hem şair, romancı, tiyatro yazarı, tarihçi, tentikçi hem de gazeteci olmaya çalıştılar. Ama bunda başarılı olamayınca her türde eksikli yazdılar.Tanzimatçıların neredeyse hepsi, gazeteci, politikacı ve mücadele eden adamlardı. Çoğu gizli ihtilal gruplarına katılmış, yurttan kaçmış hapis veya sürgüne kaldılar.
Tanzimat Edebiyatı’nın Özellikleri:
Nazım şekli: ilk tanzimatçılar ( Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa) Divan şekilerinde bir değişiklik yapmadılar. Gazel, kaside, murabba, kıta, terhib-i bend gibi şekilleri çok kullandılar.
Vezin: bütün Tanzimatçılar, esas olarak aruz vezni kullandılar. Hece vezni, hemen hepsinde, fakat ancak bir çeşni olarak vardı.
Dil ve Üslup: Halka seslenmek isteyen bi şairlerin hepsinde sadelik eğitimi var. Halk diline, hatta konuşma edasına gitmek isterler. Ama gerek kelime haznesi, gerek o zamandakş okuyucuların dil anlayışı, bu niteliğe engel oldu. Divan Edebiyatı’nda şiir dili nesredir. Tanzimatta bunu tersine, nesir dili şiire uygulnamıştır. Anyı zamanda çoğunluğu şair ve nasir olan Tanzimatın öncülerinin nazım ve nesirde kullandıkları söz ve tamalamalar gibi ele aldıkları temalar, fikirler ve duyuşlar da birbirinden pek farkı değildi.
Tanzimat’ın nesir ve nazım üslubunda şaşırtıcı bir yenilik var. İkisininde sadelikten uzak ve halk için yabancı olan ülsubları olmasına rağmen Tanzimat üslubu, Divan üslubundan tamamen farklıdır. Doğu kaynaklarında sıyrılıp, batı dünyasına yöneldiler. Şair ve yazıcıların işledikleri kavram, fikir, tema ve mecazların eskilere benzememesi bu nedenden. Yeni özdeyişler kendiliğinden yeni bir üslup doğurdu. Her ikisi kitabi ve Arap, Acem sözlerinde bulanmış olsada aradaki üslup farkılığı burdan doğmakta.
Temalar: Tanzimat şiirinin temaların da divandekilerden çok farklı. Aşk, rintlik, tevekkül, fanilik, kötümserlik duyguları durada hemen hemen şiirin dışına atılmış, en çok sosyal temalar işlenmiştir. Vatan sevgisi, milletin yükselmesi, hürriyet aşkı, haksızlık ile savaş, yüce ülküler için ölmek, fedakarlık, Osmanlıcılık, Ümmetçilik görüşleri. Tabiat, fen, teknik, terakki hayranlığı, birlik, ilerilik, adelet fikirleri Tanzimat şiirinin başlıca temalarıdır.